Türk Ceza Hukukunda İçtima Bahsi / Att. M. Taha Dogan 16.03.2018
TÜRK CEZA HUKUKUNDA İÇTİMA
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun, ceza sorumluluğunun esasları ile ilgili muhtevasının bölümlerini ele alan ikinci kısmının beşinci bölümünü oluşturan Suçların içtimaı bahsi, esasında birden fazla suçun tek fail üzerinde toplanması ve kanunun ilgili içtima hükümlerinin usulünce ceza muhakemesi dâhilinde işletilmesidir.
Ortada birden fazla suç bulunmasına karşın çeşitli nedenlerle faile tek cezanın verildiği durumlara “suçların içtimaı” denir.¹ Bu ifadenin zihinlerde yanlış bir algı oluşturmaması adına, suçların içtimaı kavramının hükmolunacak yaptırım üzerine ağırlaştırıcı veya hafifletici bir sebep teşkil etmeyeceğini; çeşitli ihlallerin ve birden çok eylemin kaynaşması durumunu ihtiva edeceğini söyleyebiliriz.
Suçların içtimaı, suçun ne zaman birden fazla sayılacağı sorunu ile ilgilidir.² Öyleyse içtima bahsini daha iyi kavrayabilmek için suçun ne zaman birden fazla sayılacağına yani çokluğuna ve ne zaman tek olarak kabul edileceğine bakalım. Suçun tekliği ve çokluğu muvazenesi üzerine sayın İsmail Ercan’ın da kitabında sıraladığı kriterlere değinerek; -hedef, -zaman ve –mağdur kriterleri üzerinde durulabilir.
Hedefin tekliği yani failin hedefinin tek olması durumunda icra hareketleri birden çok olsa dahi eylem tek bir suçu oluşturur.
Diğer bir kriterimiz olan zaman aralığı meselesinde ise failin icra hareketleri arasında uzun sayılabilecek makul bir zaman aralığının bulunup, bulunmadığına bakmak gerekir.
Belli bir hedefe yönelmiş hareketler arasında önemli sayılabilecek bir zaman aralığı yoksa tek bir suç oluşur.⁴
Örneğin; mağdura, fail tarafından aynı niyetle birer gün arayla üç kez hakaret edilmesi. Hedefin tekliği söz konusu olmasına rağmen yani tek mağdur, hareketler arasında makul kabul edilebilir uzunca bir zaman aralığının bulunması sebebiyle birden fazla suç oluşur.
Ve nihai olarak mağdur öznesinin aynı şahsı teşkil etmesi ve etmemesi üzerine suçun sayısını belirleme hususunda bakılacak olan ölçütümüz mağduriyet unsuru bizlere icra hareketlerinin tek bir hedefe yönelmiş olması ve aynı zaman diliminde işlenmiş olmasına rağmen birden fazla kişinin mağdur edilmesi durumunda, mağdur sayısınca suç oluşacağına işaret eder.
Türk Ceza Kanunu’nda Düzenlenen İçtima Türleri
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda suçların içtimaı bahsi TCK. m. 42, 43 ve 44’de düzenlenmiştir. *Bileşik Suç (TCK. m. 42) *Zincirleme Suç (TCK. m. 43) *Fikri İçtima (TCK. m. 44) a.) Bileşik Suç
Biri diğerinin unsurunu veya ağırlaştırıcı nedenini oluşturması dolayısıyla tek fiil sayılan suça bileşik suç denir. (TCK. m. 42/1) Örneğin; “yağma suçu”nda, kasten yaralama veya tehdit suçunun yanı sıra, hırsızlık suçu söz konusudur.4 Örnekte belirtilen yağma suçunda (TCK. m. 148) görüldüğü üzere, yağma suçunu oluşturan kasten yaralama suçu (TCK. m. 86) veya tehdit suçu (TCK. m. 106) Türk Ceza Kanunu bünyesinde farklı suçları meydana getirirken hırsızlık suçu (TCK. m. 141) farklı bir suçu meydana getirmektedir. Fakat bu suçların yanı sıra yağma suçu (TCK. m. 148) Türk Ceza Kanunu’nda ayrıca farklı bir suç tipi olarak düzenlenmiştir. Ayrıca bileşik suçlarda; bileşik suçun, kendisini oluşturan suçlara bölünemeyeceğini belirtmekte fayda vardır. *Bileşik suç (TCK. m. 42) ve koşulları Türk Ceza Kanunu Madde 42- (1) Biri diğerinin unsurunu veya ağırlaştırıcı nedenini oluşturması dolayısıyla tek fiil sayılan suça bileşik suç denir. Bu tür suçlarda içtima hükümleri uygulanmaz. Koşulları: 1) Suçlardan biri, diğerinin unsuru ya da ağırlaştırıcı nedeni olmalıdır. 2) Suçlardan birisinin diğerinin unsuru veya ağırlaştırıcı nedeni olduğu kanunda açıkça gösterilmelidir. b.) Zincirleme Suç
Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumu zincirleme suçu oluşturur.
Örneğin; bir kimse birer hafta arayla aynı niyetle komşusunu tehdit ederse zincirleme suç oluşur.
Zincirleme suç kurumunda, zincirleme olarak işlenen suçlar tek suç sayılır ve faile tek ceza verilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır.
*Zincirleme suç (TCK. m. 43) ve koşulları
Türk Ceza Kanunu Madde 43- (1) Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/6 md.) Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.
(2) Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır.
(3) Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçlarında bu madde hükümleri uygulanmaz.⁵
Koşulları:
1) Aynı suçun birden çok işlenmesi.
2) Suçların farklı zamanlarda işlenmesi.
3) Suçların aynı kişiye karşı işlenmesi.
4) Suçların, aynı suç işleme kararıyla işlenmesi.
5) İşlenen suçların kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçlarından biri olmaması.
c.) Fikri İçtima
Failin işlediği tek bir eylem ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet vermesi halinde fikri içtima meselesi söz konusu olur.
“Suçları düzenleyen normlar, korudukları hukuki değerlere yapılan saldırıları kapsamlarına alırlar. Çoğu zaman kanunda yer alan bir suç tipi, yasaklanan fiilin tüm hukuka aykırılığını ihata eder. Bazen ise, işlenen fiilin ihlal ettiği hukuki değerlerin çokluğu, onu çeşitli suç tipleri ile ilişkilendirir. İşte fiilin tek bir yönden değerlendirilmesi o fiilin tüm hukuka aykırılık niteliğinin karşılanması bakımından yeterli olmayıp çeşitli suç tiplerinin aynı fiille ilgisi ortaya çıkıyorsa, fikri içtima söz konusu olur.”⁶
Söz konusu fikri içtima kavramını ceza muhakemesi bakımından ayrıca ifade edebiliriz ki gerçekte birden fazla olmak kaydıyla ortaya çıkan ve her biri bağımsız suç teşkil eden neticelere verilecek olan cezaların toplanması halini ihtiva eden gerçek içtima kurumundan farklı olarak, işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren fail için işlediği birden fazla farklı suç içerisinden en ağır cezayı gerektiren suçun cezası ile faile tek ceza verilmesi haline fikri içtima denir.
Örneğin; komşusunun garajında bulunan ahşap çalışma masası takımını kasten ateşe veren kimsenin işlediği tek bir fiil ile hem kasten yangın çıkarma (TCK. m. 170) ve hem de mala zarar verme (TCK. m. 152/2-a) suçlarını işlemesi dolayısıyla fikri içtima hükümlerinin uygulanması esası kabul edilir.
*Fikri içtima (TCK. m. 44) ve koşulları
Türk Ceza Kanunu Madde 44- (1) İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır.
Koşulları:
1) Eylemin tek olması. 2) Birden fazla farklı suçun oluşması. 3) Suçların muhakeme edilebilir ve cezalandırılabilir olması. Söz konusu içtima kurumunun izah olunduğu haliyle irdelenmesi ile her ne kadar ceza muhakemesi ve genel hükümler yönünden basit bir karmaşa hali tezahür etse de, TCK m. 42 / 43 / 44 hükümlerinin açıkça ele alınması ve detaylandırılması neticesinde Türk Ceza Hukukunda İçtima Bahsi üzerine genel uygulamanın temel dayanakları olan *Bileşik Suç (TCK. m. 42), *Zincirleme Suç (TCK. m. 43), ve *Fikri İçtima (TCK. m. 44) hükümlerinin bütün halinde usule yön vermekte olduğu ve bu kurumun muhakeme yönünden özel hükümler ile de dikkate alınması neticesinde işletilmekte olduğu mümkün olduğunca aktarılmaya gayret edilmiştir.
¹ Türkan Yalçın Sancar: Müteselsil Suç, Ankara: Seçkin Yayınevi, 1995, s. 15. ² İsmail Ercan: Themis, Ceza Hukuku Genel Hükümler, 12. Baskı, s. 235. ³ TOROSLU: Genel Kısım (2012), s. 129. ⁴ Artuk-Gökcen-Yenidünya: Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara, Adalet Yayınevi, 10. Baskı, s. 691. ⁵ Bu fıkrada geçen "cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı" ibaresi, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle madde metninden çıkarılmıştır. ⁶ İçel, Suçların İçtimaı, s. 57.
Comments